«Işık varlıkların kökenidir…Varlıklara özerklik verirken, onlar arasındaki iletişimi de belirler»
‘Tadao Ando’, Japon Mimar
Güneş, tüm canlıların yaşam döngüsü için vazgeçilmez bir ışık kaynağıdır. Yeterince gün ışığı almayan yeşil bitkiler zamanla sararır, yapraklarını döker ve ölürler. İnsanlar da hiç gün ışığı almayan bir mekanda her ne kadar yaşamlarını sürdürebilseler de bu süre uzadıkça yaşanan psikolojik ve fiziksel rahatsızlıkların olumsuz etkileri artmaya başar. Atalarımızın "Güneş girmeyen eve doktor girer" sözü de aslında doğal ışığın öneminin eski zamanlardan beri bilindiğinin bir göstergesidir.
Güneş ışığının dünyamızı ısıtması, görmeyi sağlaması ve gece & gündüz döngüsü ile günlük aktivitelerimize düzenlememize yardımcı olmasının yanı sıra sirkadiyen ritim ve psikolojik durumumuz üzerine de önemli etkileri vardır.
Güneş sabah 2200 K'lerden başlayan bir renk sıcaklığında ışık şiddetini yavaş yavaş artırarak doğar. Doğal gün ışığı ile uyanmak, güne keyifli, huzurlu ve motive başlamamızı sağlar. En çok enerjiye ihtiyacımız olan gün ortasında ise, yoğun gün ışığının renk sıcaklığı 6500K'lere kadar çıkmaktadır. Atmosferden endirekt olarak yansıyan yoğun ve soğuk gün ışığı sayesinde daha enerjik ve zinde oluruz.
Akşama doğru yine sıcak ışığa doğru yavaş yavaş geçiş yapan gün ışığı vücudumuza "Dinlenme zamanı yaklaşıyor" mesajı verir. Bütün bu doğal döngü içerisinde gün ışığı ile görsel bağlantımız kesilmediği sürece hormonlarımız doğal dengesine salgılanmaya ve sirkadiyen ritmimizi düzenlemeye devam eder.
Bu döngüden mahrum kaldığımız taktirde ise, mahrumiyet süresine bağlı olarak kısa vadede, yorgunluk, dikkat dağınıklığı, sersemlik, uykuya dalmakta güçlük ya da sürekli uyuklama hali görülebilir. Bunu durum kıtalar arası yolculuk yapan kişilerdeki Jet-Lag etkisine benzetilebilir. Jet-lag, kıtalar arası yolculuk yapan kişilerin iç saati ile bulunduğu ortamın zamanlaması ve ışık koşulları arasındaki uyumsuzluk nedeniyle ortaya çıkan bir sirkadiyen kayma olarak bilinmektedir.
Yoğun bakım, ameliyathane, hipermarket, yapı market gibi gün ışığı almayan alanlarda sürekli çalışan kişiler, vardiyalı çalışanlar, akşam ya da gece saatlerinde sürekli olarak yoğun ve mavi ışığa maruz kalan ve kutuplara yakın bölgelerde yaşayan kişilerde ise kronik yorgunluk, depresyon, meme kanseri, prostat kanseri gibi hastalıklar daha çok görülmektedir.
Uzmanlar fiziksel ve ruhsal sağlığımızı korumak için mümkün olduğunca gün ışığı alan alanlarda günümüzü geçirmemizi, en azından gün ortasında yoğun gün ışığı altında bir süre dolaşmamızı, akşam saatlerinde yoğun, mavi dalga boyu içeren soğuk beyaz ışıklardan, telefon, tablet ve bilgisayar ekranlarından uzak durmamızı önermektedir.
Detaylı bilgi için bizimle iletişime geçin.
Comments